CCTV’ nin Dijital Evrimi
Günümüzde yeni kurulan kamera güvenlik sistemlerinin %75′ ini DVR sistemler oluşturur. Özellikle 11 Eylül saldırılarından sonra güvenlik sorunlarını çözmek için daha iyi teknolojilerin geliştirilmesine hız verilmiştir.
VCR’ dan IP Teknolojilerine geçiş
Analog CCTV sistemleri 1970 yıllarında güvenlik ve izleme amacıyla popüler hale gelmişlerdir. Tipik bir güvenlik kamera sistemi kamera, video network, kayıt ünitesi ve monitör / izleme olmak üzere 4 kısımdan oluşur. Son on yılda bu temel parçaların herbiri teker teker dijitalleşmişlerdir. Aşağıdaki diyagram bu temel bileşenlerin birbirleriyle nasıl bağıntılı olduklarını gösterir.
Kameraların Dijitalleşmesi : CCTV alanında dijitalleşme 1990′ lı yılların başında analog tüplü kameraların yerlerini CCD sensörlü dijital kameralara bırakmasıyla başlamıştır. Aslında bu CCD kameralar kısmi olarak dijital yapıdaydılar. Çünkü kompozit video için hala analog coax bağlantısı kullanılmakta ve görüntü kaydı analog VCR kasetlere yapmaktaydı. CCTV teknolojisindeki bu döneme VCR çağı denir.
Kayıt Ortamının Dijitalleştirilmesi : 1990′ lı yılların ortasında DVR kayıtlarında dijitalleşme süreci başlamıştır. Böylece kalitesiz görüntü kaydı, sürekli kaset değiştirmek, aranan kaydın kolaylıkla bulunamaması gibi sorunlara çözümler bulunmuştur. Bu dönemde kayıt açısından daha kaliteli ve verimli sonuçlar elde edilmesine karşın kamera görünteleri hala analog koaksiyel kablo ile aktarılmaktadır. Bu hibrid analog-dijital sistem ile DVR çağı başlamıştır.
İzlemenin Dijitalleştirilmesi : DVR çağının ikinci yarısında DVR’ lara network bağlantısı yapılarak internet üzerinden dahi izleme ve takip mümkün hale gelmiştir.
Video Network’ ün Dijitalleştirilmesi : CCTV sistemlerinin tam olarak dijitalleştirilmesinde kalan son bağlantı DVR ünite ile kamera arasındaki bağlantıdır. Günümüzde kullanılan sistemlerin çoğunda bu bağlantı koaksiyel kablo ile yapılmaktadır. Ancak IP kameralarla beraber bu bağlantı da dijital hale getirilmiş ve CCTV sistemlerinde son adım olan IP-güvenlik kameraları çağı başlamıştır.
Günümüzde bir parçası dijital bir parçası analog hibrid DVR sistemler en fazla kullanılan kamera güvenlik sistemlerdir. DVR sistemlerinde analog koaksiyel kabloların kullanılmasının sebebi budur. CCTV kamerada bulunan CCD imaj sensörü A/D konverter kullanarak analog aydınlık değerlerinden bir dijital bir resim elde eder. Ancak bu görüntünün DVR üniteye analog koaksiyel kabloyla ulaşması için elde edilen görüntü tekrar analog görüntüye çevrilip ve koaksiyel kamera kablosu aracılığıyla DVR üniteye ulaştırılması gereklidir. DVR üniteye ulaşan bu analog görüntü burada tekrar işlemden geçirilerek dijital görüntüye çevrilir. Görüleceği üzere sistem boyunca 3 kez ( A/D, D/A ,A/D ) dijital analog arasında dönüştürme yapılmaktadır. Fazla sayıdaki bu dönüştürme işlemi performansı azaltmakta ve sistemin toplam maliyetini arttırmaktadır. IP sistemlerde ise sadece CCD imaj sensöründeki dijital dönüştürme işlemi yapılır ve başka herhangi bir dönüştürme işlemi olmaz.
Aşağıdaki diyagram cctv sistemlerinde meydana gelen evrimlerin kronolojik gelişimini göstermektedir.
DVR ve IP sistemlerin karşılaştırılması
En temel seviyede DVR ve ip sistemleri tek kanal üzerinde karşılaştıralım
DVR kamera sisteminde dijitalleştirme ve sıkıştırma işlemleri kayıt ünitesinde meydana gelmektedir. IP kamera sistemlerinde ise dijitalleştirme ve sıkıştırma işlemleri kameranın üzerinde olmakta kayıt işlemi ise bir NVR yazılımı ile ağdaki veya internet üzerindeki herhangi bir bilgisayarda gerçekleşmektedir.
DVR ve IP kamera sistemleri birçok faydalı özelliği paylaşır :
– Dijital harddisklere kayıt yapar.
– VCR sistemlerinde olduğu gibi kaset bakımı gerekmez.
– Yüksek kaliteli ve istikrarlı görüntü alınır.
Bu ortak özellikleri yanında IP kamera sistemleri DVR sistemlerden farklı olarak birçok önemli avantaj sunar :
Ölçeklenebilirlik : IP kamera sistemleri tek kameradan yüzlerce kameraya kadar bir arada kullanılabilir. DVR sistemlerde ise 4 kanal – 8 kanal – 16 kanal ve bunları katları şeklinde sistemler oluşturulabilir. Örneğin tek kanallı bir sistem için 4 kanallı bir dvr kamera kayıt sistemi kurmak zorunludur.
Daha verimli bir altyapı kullanımı : Birçok ev ve işyerinde network kabloları standart olarak çekili olmaktadır. Network kablosu çekili olmasa bile bu kablolar koaksiyel kablolara göre daha ucuzdurlar. Ayrıca kablolamanın zor veya pahalı olduğu yerlerde kablosuz uygulamalara geçmek çok daha ekonomik ve kolaydır.
Uzak Erişilebilirlik : Herhangi bir kameranın tüm kayıt ve ayarları dünyanın herhangi bir yerinden internet aracılığıyla ulaşılıp kontrol edilebilir.